Aile Dizimi ile Sistemik Terapi Arasındaki Farklar ve Benzerlikler
Aile dizimi ve sistemik terapi, bireylerin yaşadığı duygusal, ruhsal ve davranışsal sorunların temelinde yer alan aile dinamiklerini anlamaya yönelik iki önemli yaklaşımdır. Her ikisi de bireyi izole bir varlık olarak değil, ilişkisel bir bağlam içinde ele alır. Ancak uygulama biçimleri, kuramsal altyapıları ve hedefledikleri sonuçlar bakımından önemli farklar da içerir. Bu yazıda, özellikle psikoterapi alanında çalışan profesyoneller ve danışanlar için aile dizimi ile sistemik terapi arasındaki benzerlikleri ve farkları derinlemesine ele alacağız.
Sistemik Terapi Nedir?
Sistemik terapi, bireyin yaşadığı psikolojik sorunları sadece bireysel düzeyde değil, kişinin içinde bulunduğu ilişkisel sistemler bağlamında değerlendiren bir psikoterapi yöntemidir. Bu sistemler arasında en önemlisi aile sistemidir. Terapist, danışanın aile üyeleriyle olan etkileşimlerini, iletişim biçimlerini, rollerini ve aile içindeki kuralları dikkate alarak bir analiz yapar.
Sistemik terapinin temel özellikleri:
-
Bilimsel psikoterapi kuramlarına dayanır (özellikle aile sistemleri kuramı, iletişim kuramı, sibernetik ve yapılandırmacılık).
-
Bireyin sorununu bir "semptom taşıyıcısı" olarak görür.
-
Sorunu ortaya çıkaran ya da sürdüren ilişkisel döngüleri analiz eder.
-
Amaç, sadece bireyin iyileşmesi değil, sistemin genel işleyişinin daha sağlıklı hale getirilmesidir.
-
Seanslar genellikle yapılandırılmıştır ve terapötik hedefler belirlenir.
Aile Dizimi Nedir?
Aile dizimi (Almanca: Familienaufstellung), Bert Hellinger tarafından geliştirilen bir yöntemdir ve genellikle grup çalışmaları şeklinde uygulanır. Temel varsayımı, bireyin yaşadığı sorunların kökeninde, farkında olmadan taşıdığı ailevi yükler, kaderler ve bilinçdışı bağlar olduğu yönündedir. Bu bağlamda, kişi atalarından kalan travmaları, suçlulukları veya dışlanmışlıkları farkında olmadan taşımakta olabilir.
Aile diziminin temel özellikleri:
-
Daha çok deneyimsel ve fenomenolojik bir yöntemdir.
-
Danışan yerine grup üyeleri “temsilciler” olarak seçilir ve dizim yapılır.
-
Temsilcilerin hissettikleri üzerinden aile içindeki gizli dinamikler ortaya çıkarılır.
-
Sıklıkla “ruhsal alan” ya da “bilinçdışı bilgi alanı” gibi kavramlar kullanılır.
-
Seanslar hızlı içgörü sağlamaya odaklıdır; genellikle birkaç saatlik çalışmalardır.
Benzerlikler
Aile dizimi ve sistemik terapi arasında şu önemli benzerlikler vardır:
-
Sistem yaklaşımı: Her iki yöntem de bireyi bir sistemin parçası olarak ele alır. Bireysel sorunların, aile sistemi içindeki bozulmuş denge ya da çözülmemiş çatışmalarla bağlantılı olabileceğini kabul ederler.
-
Aile ilişkilerine odaklanma: Anne-baba, kardeşler, büyükanneler, büyükbabalar gibi aile üyeleriyle olan ilişkiler merkezde yer alır.
-
Transgenerasyonel (kuşaklar arası) aktarım: Hem sistemik terapi hem de aile dizimi, sorunların sadece kişinin yaşam deneyimlerinden değil, geçmiş kuşaklardan aktarılan dinamiklerden kaynaklanabileceğini öne sürer.
-
Gizli dinamikleri açığa çıkarma: İki yöntem de yüzeyde görünmeyen ancak ilişkileri yöneten bilinçdışı süreçleri anlamaya çalışır.
Farklılıklar
Aşağıda, aile dizimi ile sistemik terapi arasındaki temel farkları başlıklar halinde özetliyoruz:
1. Kuramsal Temel
-
Sistemik Terapi: Psikoloji ve psikoterapi biliminden beslenir; teorik temelleri güçlüdür. Aile sistemleri kuramı, yapısal aile terapisi, Bowen kuramı gibi kuramlara dayanır.
-
Aile Dizimi: Fenomenolojik bir yaklaşımdır. Bilimsel açıdan tartışmalıdır; daha çok deneyimsel gözlemlere ve sezgilere dayanır.
2. Uygulama Biçimi
-
Sistemik Terapi: Süreç odaklıdır. Terapi genellikle haftalık seanslar şeklinde ilerler, bireysel ya da aile ile yapılabilir.
-
Aile Dizimi: Genellikle grup çalışmasıdır ve tek bir oturumda yoğun içgörü sağlamayı hedefler. Kimi zaman bireysel olarak da yapılabilir, ama grup dizimi daha yaygındır.
3. Terapötik İlişki
-
Sistemik Terapi: Terapist ile danışan arasında kurulan güven temelli ilişki, değişim için önemli bir faktördür.
-
Aile Dizimi: Terapist daha çok “düzen kurucu” ya da “gözlemci” rolündedir. Temsilciler aracılığıyla süreci yönlendirir.
4. Yönelim ve Amaç
-
Sistemik Terapi: Uyum ve işlevsellik üzerine odaklanır. Terapötik hedefler belirlenir, ilerleme takip edilir.
-
Aile Dizimi: Ruhsal bütünlük, kabul ve aidiyet duygusunu yeniden kazandırmayı hedefler. Sıklıkla spiritüel dil kullanılır.
5. Kanıta Dayalı Olup Olmama
-
Sistemik Terapi: Avrupa'da ve birçok ülkede kanıta dayalı terapi yöntemi olarak kabul edilir.
-
Aile Dizimi: Bilimsel geçerliliği tartışmalıdır, ancak deneyimsel olarak fayda gören danışan sayısı fazladır.
Hangi Durumda Hangi Yöntem Tercih Edilmeli?
Sistemik Terapi İçin Uygun Durumlar:
-
Uzun vadeli değişim hedefleniyorsa
-
Aile içi iletişim sorunları varsa
-
Çocuk ve ergen terapileri gerekiyorsa
-
Psikiyatrik tanılar eşlik ediyorsa (ör. depresyon, anksiyete, bağımlılık)
-
Terapötik sürecin düzenli takibi isteniyorsa
Aile Dizimi İçin Uygun Durumlar:
-
Tek seansla içgörü kazanmak isteniyorsa
-
Kuşaklar arası aktarım hissediliyorsa (ör. tekrar eden kaderler, bağlanma sorunları)
-
Danışan daha sezgisel ve deneyimsel yöntemlere açıksa
-
Anlam arayışı, aidiyet ve bağlanma temaları varsa
Sonuç: Birbirini Dışlayan Değil, Tamamlayan Yöntemler
Aile dizimi ile sistemik terapi, birbirinin alternatifi değil; doğru kullanıldığında birbirini tamamlayabilecek iki farklı yaklaşımdır. Bilimsel bir temele dayanan sistemik terapi, uzun vadeli ve yapılandırılmış bir iyileşme süreci sunarken, aile dizimi bireyin bilinçdışına hızlıca ulaşarak etkileyici farkındalıklar yaratabilir. Danışanın ihtiyacına, kişiliğine ve yaşam öyküsüne göre hangi yöntemin uygun olduğuna bir uzmanla birlikte karar verilmelidir.